LEXIST

Anayasa Mahkemesi’nin, belirsiz alacak Davasının Dava Şartı Eksikliği Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkı’nın ihlal edildiğine ilişkin Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin “Belirsiz Alacak Davasının Dava Şartı Yokluğundan Reddedilmesi Nedeniyle, Adil Yargılanma Hakkı Kapsamındaki Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine” Dair Kararı
Anayasa Mahkemesi’nin “Belirsiz Alacak Davasının Dava Şartı Yokluğundan Reddedilmesi Nedeniyle, Adil Yargılanma Hakkı Kapsamındaki Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine” dair 22.02.2022 Tarihli Ve 2019/ 12190 Başvuru Numaralı Kararı, 20 Nisan 2022 Tarih Ve 31815 Sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi kararı için linke tıklayınız https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/04/20220420-5.pdf

Bu yazımızda, güncel Yargıtay kararları ve ilgili yasal mevzuat kapsamında söz konusu Anayasa Mahkemesi kararına dair değerlendirmelerimiz paylaşılmaktadır.

I- ANAYASA MAHKEMESİ’ NİN 22.02.2022 TARİHLİ VE 2019/ 12190 BAŞVURU NUMARALI KARARINA KONU OLAYLAR VE BAŞVURU KONUSU

İşçi olarak çalıştığı Belediyeden emekli olan başvurucu, çalıştığı döneme ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmesi istemiyle Belediye aleyhine alacak davası açmıştır. Başvurucu, davayı belirsiz alacak davası olarak açmanın yanında talep ettiği tazminat miktarını da, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 6.539,68 TL olarak göstermiş; davasını ıslah ederek tazminat talebini 11.745,23 TL’ye yükseltmiştir. Davaya bakmakla görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi davayı kısmen kabul ederek başvurucuya 8.827,97 TL tazminat ödenmesine hükmetmiştir.

Belediye tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi alacağın belirsiz olmadığını kabul ederek başvurucunun tam/kısmi alacak (genel eda) davası açmak yerine koşulları oluşmadan belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını belirtmiş ve davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi kararını bozmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi bozma kararına uyarak ve bozma kararındaki gerekçeyi benimseyerek hukuki yarar yokluğundan davayı usulden reddetmiş ve karar Daire tarafından onanmıştır.

Bu kapsamda başvurunun konusu “işçilik alacağının ödenmemesinden dolayı açılan davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği” iddialarına ilişkindir.

II- İLGİLİ YASAL MEVZUAT

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun Belirsiz Alacak Davası başlıklı 107. Maddesinin ilk fıkrası: “MADDE 107- (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” şeklindedir.

Belirsiz alacak davasına ilişkin 22/7/2020 tarihli 7251 sayılı kanunla yapılan son değişikliğin gerekçesinde: “alacaklının, yalnızca eda davası veya yalnızca tespit davası yahut kısmi eda ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahip olduğu; hak arama özgürlüğünün (Any.m.36, İHAS.m.6) özünde varolan bu seçeneklerin, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamayacağı” şeklindeki açıklamalarla, alacağın belirsiz olup olmadığı ile ilgili bazı kriterler kabul edilmiştir.

6100 Sayılı Kanun’un 119. Maddesinde: “dava dilekçesinde talep sonucunun eksik olması hâlinde hâkimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği” hükme bağlanmıştır.

6100 Sayılı Kanun’ un 115. maddesinin (2) numaralı fıkrasında: “dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olması durumunda bunun tamamlanması için kesin süre verileceği ve bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceği” belirtilmiştir.

6100 sayılı Kanun’un 31. Maddesinde: “hâkimin belirsiz veya çelişki gördüğü hususları açıklatma yetkisini haiz olduğu” ifade edilmiştir.

III- ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Anayasa Mahkemesi’ nce yapılan değerlendirmede: her ne kadar Yargıtay kararında belirsiz alacak davasında talebin açık olması sebebiyle 6100 sayılı Kanun’un 119. maddesi uyarınca hakim tarafından talep sonucundaki eksikliği tamamlaması için davacıya süre verilemeyeceği kabul edilmiş ise de; davanın genel eda davası olarak kabulü hâlinde talep sonucunun eksik hâle geleceğinin açık olduğu, dava dilekçesinin düzeltilmesi için süre verilmesinin başvurucunun mahkemeye erişim hakkından yararlanmasını güvence altına alacağı belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’ nce, hâkime HMK hükümlerince yetkiler tanınmasının amacının, davacının maddi hakkının birtakım şekil eksiklikleri sebebiyle usule feda edilmesinin önlenmesi ve bu suretle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkından yararlanmasının sağlanması olduğu; belirsiz alacak davası açma imkânının somut olayda Dairenin katı yorumu sebebiyle davacı aleyhine sonuçlar doğurduğu kabul edilmiştir.

Netice olarak, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi suretiyle mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalede, başvurucunun mahkemeye erişimini imkânsız kılan ağır bir aracın tercih edilmesinin gereklilik şartına uygun olmadığı sonucuna ulaşılarak; mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

IV- YARGITAY KARARLARI

Öncelikle belirtmek gerekir ki; Yargıtay 22.Hukuk Dairesi, 02.09.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kapatılmış ve bu dairenin işleri 02.09.2020 tarihi itibariyle Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne devredilmiştir. Söz konusu birleştirme sonrasında, Daireler arası uyuşmazlık konusu hususlar görüşülmüş ve İş Hukuku alanındaki birçok önemli konuda uygulama farklılıkları giderilerek “İçtihat Farklılıklarının Görüşülmesi” Ne Dair 41 İlke Kararı açıklanmıştır.

Bu kapsamda belirsiz alacak davası ile ilgili ilke kararında: “..davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri belirlenebilir durumda ise, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir. Burada hukuki yarar eksikliğinin tamamlanabilir dava şartı olmadığı sonucuna varılmıştır. 7251 sayılı Kanun ile 107. maddede yapılan değişiklikler şartları olmadığı halde açılan belirsiz alacak davasında davacıya süre verilerek hukuki yarar eksikliğini tamamlama imkânı tanımamaktadır. Dairemizce sözü edilen düzenleme, şartları mevcut olan belirsiz alacak davasında yapılan yargılama ile alacağın belirli hale gelmesi durumunda hâkimin geçici talep sonucunu kesin talep sonucuna dönüştürmesi için alacaklıya süre vermesi gerektiği yönünde değerlendirilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden, aynı Dairenin görev alanındaki bölgelerden gelen dosyalarda birleşme öncesi uygulamalarına güven duyularak açılan davalarda aynı Dairenin önceki uygulamalarına devam edilecektir.” denilmiştir.

Bununla birlikte birleşmeden sonra belirlenen belirsiz alacak davasına dair yeni ilkelerin makul süre sonra (hukuki güvenlik/ öngörülebilirlik, sürpriz karar yasağı ilkeleri çerçevesinde) uygulamaya konulması benimsenmiş; 01.01.2021 tarihinden itibaren açılan davalarda uygulanacak ilkeler, temel ölçüler bildirilmiştir.

V- SONUÇ

Bilindiği üzere, 6100 Sayılı HMK ile birlikte, belirsiz alacak davası açma imkanı tanınmak suretiyle belirsiz alacaklar bakımından hak arama özgürlüğü genişletilmiş; belirsiz alacak davası, alacağın miktarını ya da tutarını dava açarken belirlemenin imkânsız olduğu hallerde, hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayan bazı durumları ortadan kaldırmak amacıyla hukukumuza dâhil edilmiştir.

Diğer yandan HMK m. 107 hükmünde belirtilen koşulları taşımadığı halde belirsiz alacak davası şeklinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar HMK madde 114 hükmüne göre dava şartı teşkil etmektedir.

Bu kapsamda her ne kadar Anayasa Mahkemesi’ nce dava dilekçesinin düzeltilmesi ve yöntemine uygun hâle getirilmesi için süre verilmesinin tercih edilebileceği belirtilmiş ise de; Yargıtay kararlarında şartları olmadığı halde açılan belirsiz alacak davasında davacıya süre verilerek hukuki yarar eksikliğini tamamlama imkânı tanınmadığı kabul edilmiştir.

Daha Fazla Bilgi İçin

Stajyer Avukat

Kurucu Ortak

Related Insights

Birleşim Halk Arz

Lexist olarak Birleşim Grup Enerji’nin Borsa İstanbul‘da 188.452 yatırımcıya dağıtım yapılan ve yaklaşık büyüklüğü 1.400.000.000,00 (1.4 milyar) TL tutarında gerçekleşen halka arzında

Read More »