Delil Olarak Münhasıran Karşı Tarafın Ticari Defterlerine Dayanılması Halinde Defterlerin İbrazından Kaçınılmasının Sonuçları (HMK m. 222/f.5; TTK m. 83/f.2)
I. Genel Olarak
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ve Türk Ticaret Kanununun 83. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.” hükümleri düzenlenmiş bulunmaktadır.
Kural olarak, bir tarafın ticari defterlerine HMK m. 222 kapsamında ispat gücü atfedilebilmesi için karşı tarafın tacir olması ve buna bağlı olarak defter tutma yükümlülüğünün (TTK m. 64) bulunması gerekir. Bununla birlikte, HMK m. 222/f.5 hükmüyle tacir olmayanlar bakımından bir istisna kabul edilmiş ve hem tacirlerin hem de tacir olmayanların delil olarak münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanması mümkün kılınmıştır. Bu hüküm gereğince taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtebilir1.
II. Delil Olarak Münhasıran Karşı Tarafın Ticari Defterlerine Dayanılması
HMK m. 222/5’in uygulanabilmesi, taraflardan birinin, dilekçelerin değişimi aşamasında delil olarak yalnızca karşı tarafın ticari defterlerine dayandığı durumlarda mümkündür. Eğer ki bu taraf, dilekçelerin değişimi aşamasında karşı tarafın ticari defterleriyle birlikte diğer delillere de dayanmışsa o halde HMK m. 222/5 uygulama alanı bulmaz2.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/4127 E., 2021/5107 K., 15.06.2021 T.
“…Mahkemece yapılan inceleme sonunda, her ne kadar dava dışı Ç. Tarım Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. malı davacılara teslim ettiğini iddia etmiş ise de teslime dair davacının imzasını içeren bir belge ibraz etmemiştir. Davalı da, davacının imzasını içeren teslim belgesi ibraz etmemiştir. Bu durumda, malı depolayan dava dışı Ç. Ltd. Şti.’nin beyanı dışında malın teslimine dair hiç bir delil bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece davalının davacının defterlerine de delil olarak dayandığı, davacının defterlerini ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak HMK’nın 222/5. maddesi gereğince işlem yapılabilmesi için Dairemizin yerleşik kararları gereğince ispat yükü kendisinde olan tarafın münhasıran karşı tarafın defterlerine delil olarak dayanması gerekmekte olup davalı delil listesinde davacı defterleri yanında sair delillere de dayanmıştır. Bu durumda davalının malın teslim hususunu ispat edemediği göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”
III. Mahkemenin Diğer Tarafın Defterlerinin İbrazına Karar Vermesi ve Diğer Tarafın Ticari Defterlerin İbrazından Kaçınması
HMK m. 222/5 hükmüyle tacir olmayanlar bakımından bir istisna kabul edilmiş ve hem tacirlerin hem de tacir olmayanların delil olarak münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanması mümkün kılınmıştır. Bu hüküm gereğince taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtebilir3. Münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanıldığında, hâkim karşı tarafa talep konusu ibraz için bir süre verecek ve bu sürede ibrazın gerçekleşmemesi halinde ibraz talebinde bulunan taraf iddiasını ispat etmiş sayılacaktır. Bu durumda, m. 220/3’teki durumdan farklı olarak dava hâkimine takdir yetkisi tanınmamış ve karşı tarafın defterlerini ibraz etmemesi iddianın ispatı için yeterli görülmüştür4.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/11-3029 E., 2019/405 K., 04.04.2019 T.
“…Delilin karşı tarafın ticari defterlerine hasredilmesi hâlinde delilini hasreden tarafın tek delili karşı tarafın ticari defterleri olduğu için mahkeme, resen veya delilini hasreden tarafın talebi üzerine karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmesini isteyecektir. Ticari defterlerinin ibrazına karar verilen (ticari defterlerine dayanılan) karşı tarafın da ticari defterlerini ibraz etmesi gerekir. 6762 Sayılı TTK’nın 83/2. maddesi gereğince ticari defterlerine dayanılan tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi hâlinde, delilini hasreden tarafa iddiasının sıhhati hakkında bir yemin verdirileceği ve yeminin eda edilmesi ile birlikte davanın ispatlanacağı kabul edilmekteydi. Ancak HMK’nın yemin konusundaki temel tercihi göz önünde tutularak ticari defterler için 6762 Sayılı TTK’nın 83. maddesinde yer alan yemine HMK’da yer verilmemiştir. Bu durumda ticari defterlerine dayanılan tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi hâlinde delilini hasreden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır…”
IV. Sonuç
HMK m.222/f.5, hem tacirlerin hem de tacir olmayanların delil olarak münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanmasını mümkün kılmıştır. Bu hükmün uygulanabilmesi, dilekçelerin değişimi aşamasında taraflardan birinin delil olarak yalnızca karşı tarafın ticari defterlerine dayandığı durumlarda mümkündür. Dilekçelerin değişimi aşamasında taraflardan birinin delil olarak yalnızca karşı tarafın ticari defterlerine dayandığı ancak diğer tarafın (tacirin) bu ticari defterleri ibraz etmesinden kaçınması halinde ise iddia sahibi taraf, iddiasını ispat etmiş olacaktır. Bu durumda, m. 220/3’teki durumdan farklı olarak dava hâkimine takdir yetkisi tanınmamış ve karşı tarafın defterlerini ibraz etmemesi iddianın ispatı için yeterli kabul edilmiştir.
PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet/ATALI, Murat/ERDÖNMEZ, Güray/AKKAN, Mine/YEŞİLIRMAK, Ali/TAŞ KORKMAZ, Hülya, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2017, C. 2, s. 1833.
ERDÖNMEZ, s. 1835.
KURU, Baki, Medenî Usul Hukuku El Kitabı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020, C. 1, s. 727.
ERDÖNMEZ, s. 1834.