LEXIST

İfade Özgürlüğünün Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bakımından Sınırlandırılması

İfade Özgürlüğünün Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bakımından Sınırlandırılması
Bilindiği üzere 2016 yılında kısmen ve geçici maddelerdeki uyum süresinin tamamlanmasıyla 2018 yılında tamamen yürürlüğe giren 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK” veya “Kanun”) ile gerçek kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan her türlü veri olan kişisel verilerin korunması özel bir mevzuatla güvence altına alınmıştır.

KVKK’nın 4. maddesinde kişisel veri işlemede genel ilkeleri belirlenmekte ve 5. maddesinde kişisel veri işleme şartları tahdidi olarak sayılmaktadır. 4. maddeye göre veri sorumlusu kişisel veri işlerken hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun hareket etmeli, kişisel verilerin doğru ve gerektiğinde güncel olduğundan emin olmalı, kişisel verileri belirli, açık ve meşru amaçlar için işlemeli, kişisel verilerin işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmasını sağlamalı ve kişisel verileri ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza etmelidir. Bu prensipler çerçeve alınarak KVKK 5. maddedeki şartların en az birinin varlığı halinde veri işleme hukuka uygun bir işlem olarak görülebilir.

Bu yazımızda haber alma ve ifade özgürlüğünün çatışan haklar bağlamında kişisel verilerin korunması hakkıyla beraber ne şekilde değerlendirilebileceği ve KVKK’daki ifade özgürlüğü istisnasının uygulamasını, mevzuat ve emsal kararlar ışığında inceleyeceğiz.

İfade Özgürlüğü ve Kişisel Verilerin Korunması Haklarının Çatışması

KVKK’nın 28/1.maddesinde basın faaliyetlerini de kapsayan ifade özgürlüğü kapsamında kişisel verilerin işlenmesi, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla tam bir istisna hali olarak düzenlenmiş olup bu durumda Kanun uygulanmayacaktır.

Bu maddede düzenlenen ifade özgürlüğüyle kişisel verilerin korunması hakkı arasında ince bir denge vardır. Bu bağlamda çatışan hakların dengelenmesinde çok hassas davranılması gerekmekte olup ifade ve basın özgürlüğünün, yüksek mahkemelerce verilen emsal kararlarda belirtilen kriterler gözetilerek, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmeyecek ölçüde kullanılmasına ilişkin olarak objektif ve gerekçeli bir şekilde değerlendirme yapılmalıdır.

Yargıtay 19. Ceza Dairesinin E. 2019/18935, K.2019/6882, ve 8.4.2019 tarihli kararına göre;

“İfade ve Basın Özgürlüğüne, kişilik hakları, kişisel verilerin korunması ve unutulma hakkı kavramlarına dair ulusal ve uluslararası mevzuat, doktrin ve başta Anayasa Mahkemesi’nin 03.03.2016 tarihli, 2013/5653 bireysel başvuru sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2015 tarihli, 2014/4-56 E. ve 2015/1679 K. sayılı kararı, Dairemizin 24.09.2018 tarihli, 2018/3318 E., 2018/9281 K. ve 05.06.2017 tarihli, 2016/15510 E., 2017/5325 K. sayılı kararları olmak üzere, emsal nitelikteki yüksek mahkeme kararlarında; yargı organlarının görevinin, internet haber arşivinin herhangi bir gerekçe olmaksızın ve tamamen ortadan kaldırılması değil, internet arşivinde kişilerin şeref ve saygınlığına yönelen, kişisel verilerinin kamu yararına katkı sağlamayacak şekilde işlendiği, ayrıca güncelliğini yitiren ve tarihsel bir veri olarak da kabul edilemeyecek yayınların, kişilerin talebi halinde “unutulma hakkı” kapsamında artık herkesin erişimine açık halde tutulmasının engellenmesi olduğu değerlendirilmektedir.”

“…başvuranın dilekçesinde belirtilen URL adresleri üzerinde bir bilirkişi marifetiyle araştırma yapılarak haber paylaşımları içerisinde başvuranın FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklandığını hatırlatacak nitelikte, başvuranın fotoğrafı ve adının da yer aldığı tüm haberlerin tespit edilmesi ve nihayet bu haberler üzerinde yapılacak inceleme sonucu, başvuranın kişilik haklarını ihlal eden, güncelliğini yitiren ve üzerinde kamu yararı kalmayan tüm haberlerin ayrı ayrı belirlenerek tespit olunacak URL adreslerindeki yayınlara, kişisel verilerin korunması ve unutulma hakkı kapsamında, 5651 Sayılı Kanun’un 9. maddesi gereği erişimin engellenmesine karar verilmesi…”

Karara göre bir haberin yayımlanmasının ifade özgürlüğü kapsamında hukuka uygun olabilmesi için kişilik haklarını ihlal etmemesi, güncel olması ve ilgili haberin verilmesinde kamu yararının bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla, haber içeriğinde yer alan ve verisi işlenen ilgili kişinin kamuyu ilgilendiren bir kişi olmaması, kişinin herhangi bir kişisel verisinin yayımlanmasında kamu yararı bulunmaması veya haberin güncel olmaması durumlarında çatışan haklar bakımından kişilik ve kişisel verilerin korunması haklarının ifade özgürlüğünün bir yansıması olan basın özgürlüğüne üstün geldiği kanaatine varılma ihtimali oldukça yüksektir. Böyle bir durumda ilgili haber KVKK 28/1.maddedeki istisna kapsamına girmeyecek ve KVKK hükümleri uygulanacaktır.

Haklar arasında yapılan dengelemenin ardından istisnai bir durumun oluştuğu sonucuna ulaşılması halinde ise haber içeriğinde yer alan kişisel veriler KVKK 28/1.madde kapsamında işlenebilecektir.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun 03.08.2018 tarihine yayınladığı kararda;

“Bir gerçek kişinin adının geçtiği bir gazetedeki köşe yazısının, kişinin hala kamuyu ilgilendiren bir konumda olduğu hususu da dikkate alınarak, ifade özgürlüğünün bir yansıması olan basın özgürlüğünün kapsamında olduğu değerlendirildiğinden 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca, ilgili kişinin söz konusu köşe yazısının silinmesine yönelik talebine ilişkin olarak Kurulca yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına karar verilmiştir.”

Bahsi geçen karara ilişkin olarak başvuru konusu olay ve verilen karara ilişkin detay bilgiler bilinmediği için özette verilen bilgilerden başvuruda bir yazarın köşe yazısında gerçek kişinin isminin bulunması, ilgili kişi tarafından yapılan başvuru ile izni alınmaksızın yazıda kişisel verilerine yer verildiği iddiası karşısında Kurum tarafından kişinin hala kamuyu ilgilendiren bir konumda olduğu ve isminin ifade özgürlüğü kapsamında kullanıldığına karar verildiği varsayılarak karar tesis edilmiştir.

Sonuç

Yukarıda izah etmiş olduğumuz üzere ilgili mevzuat, Yargıtay kararları ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu kararları gereğince, herhangi bir haberin KVKK kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti için öncelikle haberin ifade özgürlüğü kıstaslarına uygunluğunun tespiti gerekmektedir. Haberin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığının kabulünde KVKK 28/1.madde doğrultusunda haber içeriğindeki veriler KVKK’ya tabi olmayacaktır. Aksi durumda ise veri sorumlusu olan yayıncısının yükümlülüğü doğacaktır.

Daha Fazla Bilgi İçin

Kurucu Ortak

Related Insights